Eğitimin yerlerde süründüğü ülkemizde, her alanda ihmal, bilgisizlik ve basiretszilik nedeniyle yaşanan kazaların, belaların, taciz ve tecavüzlerin, şiddetin, kadın cinayetlerinin, kavga-dövüşün, yıllardır süren terörün televizyon ekranlarından beynimizin derinliklerine inerek ruhumuzu kararttığı bir dönemde yaşıyoruz.
İnsani, ahlaki, milli, dini, ailevi, sosyal, kültürel tüm değer yargılarımız lafta kalmakta. Günü kurtarmak, güçlüden yana olmak, rant peşinde koşmak, köşeyi dönmek, kural tanımamazlık en geçerli akçe...
Ama malesef KPSS kapsamında yapılan Öğretmen adaylarının “Alan Bilgisi” testlerinde, Lise matematik öğretmeni olacak adayların 50 sorudan sadece 9´una Türkçede 32´sine, fen bilimlerinde 16´sına doğru cevap verebiliyor.
72 ülkede 15 yaşındaki 540 bin öğrencinin girdiği PISA sınavlarında 40´ıncı sırayı aşamadığımız, üniversite eğitimimizin Japonyanın lise düzeyinde olduğu, sınavlarda binlerce öğrencinin sıfır çektiği, dünyada en iyi 100 üniversite sıralamasında olmadığımız bir eğitim sistemimiz var.
2015 yılı YGS sonuçlarına göre soruların yüzde 20´sini kamuoyuyla paylaşan ÖSYM, 1.4 milyon adayın LYS´ye girmeye hak kazandığınj, 43 bin adayın sıfır aldığını açıklamıştı.
2016´da Üniversiteye geçişin ilk basamağı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı´nda (YGS) 160 sorunun tamamını yapan çıkmazken, 33 bin aday sıfır çekti. 2015´te, 140 puan barajını sınava girenlerin yüzde 89.5´i aşarken, 2016´da 150 puana yükselerek barajı geçenlerin oranı yüzde 88.8 olmuş.
2016 cinsiyet uçurumu raporunda 144 ülke arasında 130. sırada olduğumuz, heykelleri kırmayı marifet saydığımız, sanat eserlerini tehdit eden bir mantığımız var.
Bilim zihniyeti, uluslararası standartlar ve rekabet ruhu yerine ideoloji ve yandaş tercihi ağır basıyor öteden beri. İşte, yargı bir şunun, bir bunun yargısı olabiliyor; dünya hukuk endeksinde Kore 19, Türkiye 99. sırada! Dünya Patent Estitüsü´ne başvurularda İran´ın sayısı 13.768, bizimki 6.496´dır! Kore için bu sayı 230.556´dır! (1)
Öğrencisiyle kaçan, taciz eden, kız öğrencilere cinsel istismarda bulunan ve hatta tecavüz eden ama buna rağmen kız ve erkek öğrencilerin yan yana oturmasını yasaklayan, teneffüste erkek arkadaşlarıyla aynı sıraya oturan kız öğrencilere “Siz kâfir misiniz? Hayat kadını mı olacaksınız?” diye bağıran veya söz almak isteyen kız öğrenciye “Önce türban tak, sonra söz iste” diye had bildiren, taciz edildiğini söyleyen kız öğrenciyi susturmak isteyerek kızı intihara sürükleyen, “Kadın seks objesidir. Tayt giyen kadın bende şehvet uyandırır, ben bu kıza baktığım zaman şehvet duyuyorum” diyen din öğretmenlerinin, müdür yardımcısı ve müdürlerin olduğu (2) kafa yapısıyla varılacak yer herhalde üçüncü sınıf ve hastalıklı bir toplum olur.
Bilimden nasibini alamamış, niteliksiz, çağdışı ve ilkel zihniyetli, çapsız ve hasta ruhlu insanlar yetişmesini istemiyorsak, ahlaki nitelikleri gelişmiş, bilgili, kültürlü, medeni, evrensel değerleri benimseyen akademik kadroların ve eğitimcilerin rehberliğinde, Taha Akyol´un belirttiği “zihniyette bilimsellik, değerlendirmelerde objektiflik, atamalarda liyakat ve devlette hukukun üstünlüğü prensiplerini içimize sindirmeliyiz”
Süheyl ÇOBANOĞLU
RUBASAM Bşk.V.
K A Y N A K....................................:
(1) Taha AKYOL............... Hürriyet gazetesi (02.02.2017)
(2) Melis Alphan..............Hürriyet gazetesi (16.12.2017)
