İLGİNÇ BİR YAŞAMÖYKÜSÜ

 


Eğitime ve Bilime Adanmış Bir Ömür

İnternetten yazılarını yararlanarak okuduğum yazarlardan biri de Prof. Dr. Süleyman
Bozdemir… Bu isim, bana olduğu gibi birçok okura da hiç yabancı değildir.
Niçin yabancı değil bana, söyleyivereyim hemen:
Çünkü bu yazarın, bir yıl önce, “BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ (Eğitime ve Bilime Adanmış Bir Ömür)”
adlı 584 sayfalık (*) bir çeşit “özyaşam romanı” sayılabilecek güzel bir eserini okudum. “Yaşamöyküsü
sözcüğü başlıkta birleşik, burada ayrı, niçin?” derseniz, ben birleşik yazarım; yazar ayrı yazmış çünkü.
Yazarımız, Toroslar´ın yarı konargöçerlerinden Yörük bir ailenin çocuğu olarak Mersin´e bağlı
Aydıncık ilçesinin Eskiyörük köyünde doğar. Ne zaman mı? İkinci Dünya Savaşı ortaları…
Okul çağına gelir ama babası okula göndermek istemez O´nu. Kendisi okuryazar ama develeri
kim güdecek? Bir Yörük çocuğu okuma yazma bilse ne olur, bilmese ne olur! Ne işine yarar ki! Kâtip olacak değil ya kadıya, kaymakama.
Haksız sayılmaz baba. Sayılmaz da, inatçı mı inatçı bir çocuk bu Süleyman. “Okul, ille de okul”
diye tutturmasın mı? On yaşlarına gelmiş, ama okula gidememiştir hâlâ. “Bütün arkadaşlarım okulda, ben neden gitmiyorum?” diye isyan edince, pes eden baba olur sonunda.
Baba Demirci Ali Usta, “Âbisi zaten okuyor; bu da okula giderse develeri kim gidecek? Bir
eve bir okuyan yetmez mi?” diye düşünmektedir.
Öğretmen, Süleyman´ın ablasını da okutmak için çok uğraşır ama Ali Usta bir kurnazlık yapıp
kızının yaşını mahkeme kararıyla büyütüverir. (Hâkimler neden âlet olurlar ki, bu tür kurnazlıklara?)
Baba, ne iyi yapmış ama değil mi? Haydi, erkek çocuklar okusun; askerde falan gerekli olur
belki. En azından mektup yazmak için muhtaç olmaz başkalarına. Tamam da, kızların ne işine yarar ki okumak? Zaten evlenip gidecekler, birkaç yıl sonra. Yazık olmaz mıydı onca yıla, onca emeğe?
Her cuma gittiği camide, hangi hoca bir kez olsun hutbede:
“Ey camaat-i müslümin! Ey beni dinleyen Eskiyörük köylüleri! Okul çağı gelince,
çocuklarınızı mutlaka okula gönderin. Kız – erkek ayrımı yapmayın. Bugünün kız çocukları, yarının anneleri olacak. Onların daha çok bilgiye, daha çok eğitime ihtiyacı var. İyi anne, iyi çocuk yetiştirir.
Daha çok sevap kazanmak isterseniz, kızlarınızı daha çok okutun!”
Dedi de, dinlemedi Ali Usta?
Her cuma verilen hutbelerde Atatürk´ten, Halide Edip Adıvar´dan, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp
ve Kara Fatma´dan söz eden oldu mu hiç?
Varsa yoksa Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali… Varsa yoksa Hatice anamız. Ayşe anamız… Dahası
köle Habeşli Bilal yani Bilal-i Habeşi´den bile söz ettiler de ne Oğuz Kağan´dan söz eden oldu, ne de Bilge Kağan´dan… Kaşgarlı Mahmut´tan da söz edilmedi hiç, Alparslan´dan da… Karamanoğlu Mehmet Bey´i de anan olmadı hiç, Nâmık Kemal´i de…
Demirci Ali Usta ve O´nun gibi düşünen yurttaşlarımızı suçlayamamamın nedeni budur işte.
Biz insanlarımızı günde beş kez, ne anlama geldiğini bilmedikleri Arapça duâlar okutarak cennete gideceklerine inandırırsak, bundan daha iyisi olamaz; hiçbir zaman.
“Seni cennet vaadiyle kandırıp fakirliğe mahkûm edenlerin hayatlarına bir bak: Bu dünyada
cenneti yaşadıklarını göreceksin.” diyen Darwin, ya da yazarını bilmediğim, “Zenginler için yatırım araçları: Altın, döviz, gayrimenkul… Fakirler için yatırım araçları: Ahiret, cennet, huriler ve sabır…”
diyen yurttaşımız gibi düşünüyorum ben.
Neyse!.. Biz gelelim yine, 1950´lerdeki Aydıncık´ın Eskiyörük köyüne. 1948´de Adana/Düziçi
Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmen gelir bu köye; Rahmi Kerem… O´nun gelişiyle Eskiyörük´ün kör talihi de değişiverir birden. İlk yılında üç öğrenciyi Düziçi Köy Enstitüsü´ne göndermeyi başarır.

İkinci yılında 7 öğrenci daha… Bir süre sonra, Rahmi Bey´den başka bir öğretmen daha atanır köye.
Rahmi Öğretmen, dışarıdan, Ankara/Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü´nü bitirir.
Amerika´ya gidip İngilizce´sini geliştirir. Dönünce ortaokullarda İngilizce öğretmeni olarak çalışır yıllarca. Emekli olduktan sonra da boş duramaz; bu Köy Enstitülü öğretmen. Mersin´de Lisan-Fen Dershanesi´ni açıp yıllarca öğretmen ve yönetici olarak çalışır.

Bu Köy Enstitülüler, ne biçim insanlar böyle? Onca yıl çalışıp emekli olmuşsun. Otur evinde, al
emekli maaşını rahat rahat ye. Birçok riski göze alarak dershane açmaya ne gerek var? Elden ayaktan kesilinceye kadar çalışmaya mecbur musun; ey Düziçi Köy Enstitüsü mezunu, sevgili öğretmenimİz!
Yalnızca Rahmi Kerem değil, neredeyse tanıdığım tüm Köy Enstitüler böyleydi. Çalışmaktan,
üretmekten zevk duyarlardı hep. Söz üretmeyi değil, iş yapmayı severlerdi.
Ancak bu başarılı öğretmen 4. ve 5. sınıfların dersine girmektedir. İlk üç sınıfa, sonra gelen
öğretmen… İlk karneyi alan Süleyman´ın bütün dersleri pekiyidir ama O memnun değildir;
öğretmeninden. “Hiçbir şey öğretmiyor bize!” diye şikâyet etmesin mi babasına! O güne kadar
Süleyman´ın okul durumuyla hiç ilgilenmeyen baba, o günden sonra her akşam çalıştırır oğlunu.
Keyfine diyecek yoktur; bilgiye susamış Süleyman´ın. Kısa zamanda söker okumayı, yazmayı.
Baba eliyle öyle sağlam bir temel atılır ki!.. Ne verilirse, yutarcasına alır.
İlkokul son sınıfa kadar böyle gider bu. 1957´de okul biter. Haziran ayında ilçe merkezinde
yapılan Aksu Öğretmen Okulu sınavına girer. “Kazandın” haberini aldığı gün, dünyalar O´nun olur.
Aynı köyden Aksu´da 5. sınıfta okuyan Hasan Tuncer´le birlikte hazırlanır; sözlü sınava.
Dahası, babasının rızasıyla Hasan Abisi´yle gider Aksu´ya. Sözlü sınavda, kendisi gibi Korkuteli
ilçesinden bir Yörük çocuğu olan öğretmen Mustafa Şanlı´nın yumuşak ve sevecen yaklaşımı, sözlü sınavı kazanmasında çok etkili olur.
Sonra derslerine de giren, kendisinden çok yararlandığı bu öğretmeni pek çok sever. Okul
bittikten sonra da; “doktor, doçent” ve “profesör” olunca da hep arayıp sorar; fırsat buldukça ziyaret edip elini öper.
Aksu´dan benim de öğretmenim olan Mustafa Şanlı da Süleyman Bozdemir´i çok severdi. Sık
sık bu öğrencisinin başarısından gurur duyduğunu, ilgi, sevgi ve saygısını göstermesinden mutlu
olduğunu söylerdi.
1957–1958 ve 1958–1959 ders yıllarında, aynı havayı solumuşuz Aksu´da; sevgili Bozdemir´le.
Arada dört sınıf fark olduğu için birbirimizi tanıyamadık elbette. O´nu bana, beni O´na tanıtan,
2019´da bu dünyaya veda eden sevgili Şanlı öğretmenimiz oldu.
Hangi kafasız demiş, “Meyvenin kötüsü erik, insanın kötüsü Yörük!” diye… Kesinlikle kabul
etmiyorum bu sözü. Her çeşit eriği de çok severim ben, her türlü Yörük´ü de…
Var mı diyeceğiniz?

Hüseyin Erkan
huseyinerkan@dilemyayinevi.com.tr

---------------------------------------------------------------------
(*) Bir Yaşam Öyküsü – Eğitime ve Bilime Adanmış Bir Ömür, Prof. Dr. Süleyman Bozdemir,
Karahan Kitabevi, 2018 Adana, 584 sayfa, Tel: 0535 694 25 47; suleyman.bozdemir@hotmail.com


Hüseyin ERKAN

CHP'li DEMİR: "BİZ HAZIRIZ"

CHP’Lİ BÜLBÜL: GERÇEKTEN EKONOMİDE TARİH YAZDILAR

Demokrat Partili İlay Aksoy: Hükümet HÜDA-PAR Üzerinden SADAT'a mı Görev Veriyor?

VEKİL ADAYI DEMİR: GEÇEN SENEDEN HİÇBİR DERS ALMAMIŞIZ!

NUŞİREVAN ELÇİ "TÜRKİYE’DE ANLAYIŞ DEĞİŞECEK"

Kadının Meclisteki Temsili Artırılarak, Yönetimde Söz sahibi Olması Sağlanacak”

CHP’Lİ YALIM: KONYA’DA BULUNAN TOKİ EVLERİ DEPREMZEDELERE VERİLSİN

BTP Teşkilatlarındaki Deprem Kayıplarını Genel Başkan Hüseyin Baş Açıkladı.

Para Varsa Kanal İstanbul’a Değil, İstanbul Depremine Hazırlık İçin Harcayalım

AK PARTİLİ TÜZÜN: BİLGİ KİRLİLİĞİNE DİKKAT EDELİM: DEVLET MİLLETİNİN YANINDA!

Finans Uzmanı Murat Özsoy: "Bankalar Kredi Musluklarını Açacak"

Depremzede Kiracı Ev Sahibinden Tazminat Talep Edebilir

Bayrampaşa Belediyesi’nden 3 Bin 283 Öğrenciye Burs

Dijital Mağazaların 21 Aralık’ta Ciro Beklentisi 10 Milyar TL.

Başkan Vergili bu Kez de Öğrencileri Sevindirecek

FİNANS UZMANI MURAT ÖZSOY AÇIKLADI: KREDİLERE SINIRLAMA MI GELİYOR?

CEP YAKMAYAN GEMİ TURLARINA ÇIKMAK ARTIK DAHA KOLAY!

BEYLİKDÜZÜ´NDE GERİ DÖNÜŞÜM İŞÇİLERİNE ÖRNEK PROJE

BU KIŞ DİŞLERİNİZİ NASIL SAĞLIKLI TUTARSINIZ

Yüksek Aidata İtiraz Edebilirsiniz

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ 23 NİSAN’DA HATAY’DA

Bayrampaşa’da ‘Sineksiz Yaz’ İçin İlaçlama

Büyükçekmeceli Judocular Kuşak Sınavını Başarıyla Geçti

SEVENLERİ UNUTMUYOR AŞIK DAİMİ 41 YILDIR ANILIYOR

Millet Egemenliğinin Yıl Dönümü 23 Nisan…

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Gönüllerince Kutladılar

KADINLARA ÖZEL KENDİNİ KORUMA TEKNİKLERİ EĞİTİMİ

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ ULUSLARARASI ÇOCUK ŞENLİĞİ

Prof. Dr. Haydar Baş Vefatının 4. yıl Dönümünde Tüm Yurtta ve Dünyada Çeşitli Noktalarda Düzenlenen Programlarla Anıldı.

Milletvekili Nurten Yontar, Emekliler Yılı'nda Emekliler Açlıkla Savaşa Terk Edilmemeli

SPOR AKADEMİSİ KAYITLARI BAŞLADI

BEYLİKDÜZÜ’NDE “ÖDÜLLÜ BOWLİNG TURNUVASI” HEYECANI

RECEP TÜRKOĞLU SPOR SALONU BAYRAMPAŞA´DA AÇILDI

Büyükçekmece Körfezi Açık Deniz Yüzme Yarışı Nefesleri Kesti

Sultangazili Gençler Aydın-Efeler Kampı´nda Doyasıya Eğlendi

RUMELİ KAVAĞINI BİR ALT LİGE YOLLAYAN P.KÖPRÜLÜSPOR SÜPER LİGE DEVAM DEDİ...

Trabzonspor Taraftarı Kulüpleri İçin Yürüyecek

Büyükçekmece 2022 Yılına 22 Ihlamur Ağacı Dikerek Girdi

AMPUTE FUTBOL MACI DOSTÇA BITTI : 1 - 1

MASA TENİSİ TURNUVASI´NDA KIYASIYA MÜCADELE

Apple Watch İle Çocuğunuzun Nerede Olduğunu Gösteren Uygulama

Klasik Otomobil Tutkunları Büyükçekmece´de Buluştu

MODA FOTOĞRAFÇILIĞINA İLGİ DUYANLAR İÇİN ÖNEMLİ İPUÇLARI

BEYLİKDÜZÜ´NDE SANAL GERÇEKLİK DENEYİMİ

İŞ DÜNYASINDA BAŞARIYI GARANTİLEYEN YAZILIM!

Teknolojinin Kadın Liderleri Doruk´ta Yetişiyor

100 Yıl Önceki Göçün Tanığı Dodge Rahmi M. Koç Müzesi´nde Sergileniyor

Hibrit Çalışma İle İş Birliğine Dayalı Üretim Çağı Başlıyor

ŞİRKETLERİN GELECEĞİNİ DATAROBOT ŞEKİLLENDİRECEK

Dijital Oyunlara Yapılan Harcamalar Yüzde 48 Arttı

ESKİ BAKAN BELEDİYE OTOBÜSÜ ŞÖFÖRÜ OLDU

HAVAİ FİŞEK FABRİKASINDA PATLAMA 23 ÖLÜ ! 40 YARALI

OLASI BİR KUZEY KORE SALDIRISINDA 15 BİN KİŞİ ÖLEBİLİR

KENDİSİNİ SİGARAYA BAŞLATAN ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ !

SURİYE SINIRI´NDA PATLAMA ! TÜRK MÜHENDİS HAYATINI KAYBETTİ

Rusya ve ABD Arasında Sıcak Çatışma !

ABD Suriye´yi Vurdu ! Sivil Kayıplar Var !

Son dakika.. Rusya´da Patlama

Almanya´dan Hannover Programına İptal Kararı...

Somali Havalimanı´nda Patlama: 10 Ölü 30 Yaralı !