VE MAALESEF KEÇİLERİ KAÇIRDIK BİZ!

 

VE MAALESEF KEÇİLERİ KAÇIRDIK BİZ!

Ve Maalesef Keçileri Kaçırdık Biz!

Sadece bir iyi vardır; bilgi…
Sadece bir kötü vardır; cehalet…
Sokrates

Kendimi bildim bileli on, on beş keçimiz vardı; 1940´lı, 50´li, 60´lı yıllarda Akseki´nin Gödene
köyündeki evimizin hayatında. Biz “hayat” değil, “hayıt” derdik.
Yalnız bizim değil, yaklaşık 120 hanenin her birinde… Ya üç, beş fazla; ya üç, beş eksik…
Yukarı mahallenin keçi sürüsünü çoban Tokuç Ahmet (Ahmet Ergüven) güderdi; aşağı
mahalleninkini Çoban Hasan… (Hasan Keskin)
Keçinin bizim yaşamımızdaki değeri çok büyüktü.
“Niçin, koyun ya da sığır değil de keçi?” diyeceksiniz.
Toros sıradağlarının arasına sıkışmış bir köyde, kolay mı koyun beslemek; sığır beslemek?
Arazi nerde, otlak nerde?
Keçi için bunların hiç mi hiç önemi yok… Kırlar, bayırlar, tepeler, dağlardır; onun yaşam
kaynağı… Kedi gibi çevik bir hayvandır keçi. Çıkılamaz dediğiniz yere de çıkar; inilemez dediğiniz yere
de iner. Akdeniz iklimine özgü maki denen kısa, bodur bitkiler, en sevdiği besindir onun.
Köyümüzde, istisnasız her evin, asıl geçim kaynağı keçi idi. Düşünüyorum da onun sütünü
içtik hep, onun yoğurdunu yedik. Tereyağımız da ondandı, ayranımız da…
Dahası kentlilerin “lor peyniri” dediği “keş”imiz ve çökeleğimiz de…
Ve 12 yaşına kadar keçi etinden başka et yemedim ben. Kurban bayramlarımız da onlarla
şenlenirdi; etlerinden yaptığımız kavurmaları katık olarak eklediğimiz yemeklerimiz de…
Attila İlhan, “Türkiye” adlı o çok güzel şiirinde:
“Türkiye, Türkiye, ekmeğim tuzum Türkiye!
Omzumda mavzer, koynumda çevresin
Ve kıl heybemde taze lor peyniri…”
der ya! Evet, bizim lor peynirimiz keçi sütünden olduğu gibi, kıl heybemiz de keçi kılından idi.
Yalnızca heybe değil, ince – kalın iplerimiz, küçük – büyük her türlü torbamız, çuvalımız,
haralımız… Ayrıca evlerimizde halı ve kilim yerine kullandığımız “çul”larımız da…
Unuttuklarım da vardır mutlaka. Bunlar benim aklıma ilk geliverenler…
Ya derisi, ya derisi?.. Keçimiz olmasaydı, neyden yapıp giyecektik çarığı?..
“Benim sâdık yârim kara topraktır.” diyen Âşık Veysel haklı; haklı da… Özellikle benim gibi
Toroslar´da doğup büyümüş insanlar için, “Bizim ikinci sâdık yârimiz keçilerdir” desem, haksız mıyım?
Haklı mıyım, haksız mıyım; ona siz karar verin de, onca yararlandığımız keçilerimize karşı çok
büyük haksızlık ettiğimizi söyleyeceğim ben. Neden mi?
Yıllarca, “ormanların düşmanı keçiler” diye anlatıldı halkımıza. Oysa ormana hiçbir zararı
yoktu keçilerin. Aksine, keçilerin yalnızca yararı vardı ormana. Orman yangınlarını çıkaran keçiler
miydi? Genç yaşlı demeden ormandaki ağaçları baltayla, hızarla kesenler onlar mıydı?
Ne yazık ki, var olmamızı borçlu olduğumuz keçilere karşı vefalı olamadık biz. Hiçbirimiz
yeterince savunmadı onları. Ve maalesef kaçırdık keçileri! Elli, atmış yıl önce, yaklaşık 2 bin keçisi
olan köyümde, büyüteçle arasanız 2 keçi bulamasınız şimdi. (1)
Bindiği dalı kesmekle övünen beyinsiz ve cahil insanların bütün suçunu ve günahını niçin
keçilere yükledik; bilemiyorum. İş işten geçtikten sonra, “İlle de keçi yoğurdu!.. İlle de keçi peyniri!..”
diyorlar şimdi. Bulursanız alın, alırsanız yiyin!
Ya keçi eti?.. Yemeyen bilemez; onun lezzetini.
Keçi eti yemeye alışana başka etler hep yavan gelir.

Unuttuğum bir şey daha var: Gübresi… Evet ya! Keçi gübresiyle yetiştirdiğimiz domates,
biber, patlıcan ve kabağın tadını arıyorum yıllardır.
Şimdi şimdi anladım; niçin bulamıyorum; o tadı.
Birçok değerli insanımıza olduğu gibi, o güzel hayvanlara da sahip çıkmadık, çıkamadık; ne
yazık ki. “Ormanlarımızı keçiler yok ediyor.” iftirasına, sessiz kalarak bu suça ortak olduk hepimiz.
“Biz hep keçi eti yerdik. Bir keresinde babam, kasapta keçi eti bulamamış da koyun eti
almış. Ailecek ishal olmuştuk hepimiz.” diye anlatan Aksekili yazar dostum emekli Cumhuriyet
Başsavcısı Ali Rıza Cemeroğlu bile savunmadı; o suçsuz günahsız hayvanları.
Ötesini söylemeye gerek var mı?
Böyle bir konu seçmek aklıma nerden geldi; söyleyeyim artık:
Geçen ay, bir paket geldi postadan. Açıp baktım; bir takvim… Duvar takvimi… Ama bildiğiniz
takvimlerden değil bu. Bir sanat takvimi… Tam adıyla söyleyeyim: “Mehmet Kapçak 2021 Yılı İkinci
Sanat Takvimi”…
Mehmet Kapçak, tanıdığım bir ressam… Hem de 1961´de Dicle Öğretmen Okulu´ndaki
öğrenciliğinden bu yana tanıdığım değerli bir eğitimci ressam...
Hayır, hayır, Aksekili değil O, Mardinli; Mazıdağlı… “İyi güzel de keçi ile ne ilgisi var; bu
takvimin, bu ressamın?” diye sorarsınız, öyle mi? Söyleyeyim:
Bir yılda 12 ay var, değil mi? Ressamımız her ay için bir sayfa ayırmış. Her sayfanın üçte
ikisine de renkli bir resim koymuş. Eşim Güler, her resme uzun uzun dikkatle baktıktan sonra:
“Neden her resimde, bir ya da birçok keçi var?” diye sordu.
Kızım da memnun ve mutlu bir gülümsemeyle,“Ne kadar güzel resimler bunlar böyle! Çok
modern… Renkler harika! Babacık, sen ressam olsan, sanırım; ilk serginin teması aynen bu şekilde
“Keçiler” olurdu. Bu ressam ya Aksekili, ya İbradılı olmalı.” dedi.
“Ressam Aksekili ve İbradılı olmadığı gibi Antalyalı da değil” dediğimde çok şaşırıp,
“Nereli?” diye sordu merakla. Mardinli olduğunu öğrenince, “Tamam, şimdi oldu. Orada da boldur
keçi” deyip en baştan bakmaya başladı resimlere.
Mehmet Kapçak´a, “Ben ve Akseki´deki ailem, varlığımızı keçilere borçluyuz. Onlarla
birlikte geçti çocukluğum. Sütü, yoğurdu, çökeleği, ayranı… Dahası ayağımdaki çarığa kadar… Sen
niçin seviyorsun keçileri bu kadar?” diye sormuştum da:
“Yok birbirimizden farkımız hocam. Al benden de o kadar!..” diye yanıtlamıştı.
İşyeriniz ya da evinizde, her ayın takvimi ile birlikte güzel bir tablo görmek ister misiniz? (2)
Ve benim gibi, siz de sever misiniz, keçileri?

Hüseyin Erkan
huseyinerkan.antalya@gmail.com

--------------------------------------------------------------------------------------------------
(1) Yazıyı bilgisayara geçiren kızım Dilem Gözde, yukarıdaki o cümleyi okuduktan sonra, parantez
açıp ne yazmış bakın: “Yapma babacık ya, yazıııkkk!!! Ne güzel hayvanlardı onlar. 1980´li yıllarda
köye gittiğimizde, Hadiye teyzenin kızı Fadim´le dağlara gütmeye götürüyorduk; oğlak dediğimiz
yavrularını. Öyle sevimliler, öyle sevimlilerdi ki!.. Ve öyle de keyifliydi ki benim için. Keçiler ve
oğlaklar yoksa, Gödene benim bildiğim köy değildir artık. Ama yine özledim evlerini, sokaklarını,
insanlarını. Hele hele de o sevimli keçileri ve oğlaklarını…”
(2) Mehmet Kapçak: 2021 Yılı İkinci Sanat Takvimi, www.mehmetkapcak.com; (0505) 264 72 64

 

 


Hüseyin ERKAN

CHP'li DEMİR: "BİZ HAZIRIZ"

CHP’Lİ BÜLBÜL: GERÇEKTEN EKONOMİDE TARİH YAZDILAR

Demokrat Partili İlay Aksoy: Hükümet HÜDA-PAR Üzerinden SADAT'a mı Görev Veriyor?

VEKİL ADAYI DEMİR: GEÇEN SENEDEN HİÇBİR DERS ALMAMIŞIZ!

NUŞİREVAN ELÇİ "TÜRKİYE’DE ANLAYIŞ DEĞİŞECEK"

Kadının Meclisteki Temsili Artırılarak, Yönetimde Söz sahibi Olması Sağlanacak”

CHP’Lİ YALIM: KONYA’DA BULUNAN TOKİ EVLERİ DEPREMZEDELERE VERİLSİN

BTP Teşkilatlarındaki Deprem Kayıplarını Genel Başkan Hüseyin Baş Açıkladı.

Para Varsa Kanal İstanbul’a Değil, İstanbul Depremine Hazırlık İçin Harcayalım

AK PARTİLİ TÜZÜN: BİLGİ KİRLİLİĞİNE DİKKAT EDELİM: DEVLET MİLLETİNİN YANINDA!

Finans Uzmanı Murat Özsoy: "Bankalar Kredi Musluklarını Açacak"

Depremzede Kiracı Ev Sahibinden Tazminat Talep Edebilir

Bayrampaşa Belediyesi’nden 3 Bin 283 Öğrenciye Burs

Dijital Mağazaların 21 Aralık’ta Ciro Beklentisi 10 Milyar TL.

Başkan Vergili bu Kez de Öğrencileri Sevindirecek

FİNANS UZMANI MURAT ÖZSOY AÇIKLADI: KREDİLERE SINIRLAMA MI GELİYOR?

CEP YAKMAYAN GEMİ TURLARINA ÇIKMAK ARTIK DAHA KOLAY!

BEYLİKDÜZÜ´NDE GERİ DÖNÜŞÜM İŞÇİLERİNE ÖRNEK PROJE

BU KIŞ DİŞLERİNİZİ NASIL SAĞLIKLI TUTARSINIZ

Yüksek Aidata İtiraz Edebilirsiniz

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ 23 NİSAN’DA HATAY’DA

Bayrampaşa’da ‘Sineksiz Yaz’ İçin İlaçlama

Büyükçekmeceli Judocular Kuşak Sınavını Başarıyla Geçti

SEVENLERİ UNUTMUYOR AŞIK DAİMİ 41 YILDIR ANILIYOR

Millet Egemenliğinin Yıl Dönümü 23 Nisan…

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Gönüllerince Kutladılar

KADINLARA ÖZEL KENDİNİ KORUMA TEKNİKLERİ EĞİTİMİ

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ ULUSLARARASI ÇOCUK ŞENLİĞİ

Prof. Dr. Haydar Baş Vefatının 4. yıl Dönümünde Tüm Yurtta ve Dünyada Çeşitli Noktalarda Düzenlenen Programlarla Anıldı.

Milletvekili Nurten Yontar, Emekliler Yılı'nda Emekliler Açlıkla Savaşa Terk Edilmemeli

SPOR AKADEMİSİ KAYITLARI BAŞLADI

BEYLİKDÜZÜ’NDE “ÖDÜLLÜ BOWLİNG TURNUVASI” HEYECANI

RECEP TÜRKOĞLU SPOR SALONU BAYRAMPAŞA´DA AÇILDI

Büyükçekmece Körfezi Açık Deniz Yüzme Yarışı Nefesleri Kesti

Sultangazili Gençler Aydın-Efeler Kampı´nda Doyasıya Eğlendi

RUMELİ KAVAĞINI BİR ALT LİGE YOLLAYAN P.KÖPRÜLÜSPOR SÜPER LİGE DEVAM DEDİ...

Trabzonspor Taraftarı Kulüpleri İçin Yürüyecek

Büyükçekmece 2022 Yılına 22 Ihlamur Ağacı Dikerek Girdi

AMPUTE FUTBOL MACI DOSTÇA BITTI : 1 - 1

MASA TENİSİ TURNUVASI´NDA KIYASIYA MÜCADELE

Apple Watch İle Çocuğunuzun Nerede Olduğunu Gösteren Uygulama

Klasik Otomobil Tutkunları Büyükçekmece´de Buluştu

MODA FOTOĞRAFÇILIĞINA İLGİ DUYANLAR İÇİN ÖNEMLİ İPUÇLARI

BEYLİKDÜZÜ´NDE SANAL GERÇEKLİK DENEYİMİ

İŞ DÜNYASINDA BAŞARIYI GARANTİLEYEN YAZILIM!

Teknolojinin Kadın Liderleri Doruk´ta Yetişiyor

100 Yıl Önceki Göçün Tanığı Dodge Rahmi M. Koç Müzesi´nde Sergileniyor

Hibrit Çalışma İle İş Birliğine Dayalı Üretim Çağı Başlıyor

ŞİRKETLERİN GELECEĞİNİ DATAROBOT ŞEKİLLENDİRECEK

Dijital Oyunlara Yapılan Harcamalar Yüzde 48 Arttı

ESKİ BAKAN BELEDİYE OTOBÜSÜ ŞÖFÖRÜ OLDU

HAVAİ FİŞEK FABRİKASINDA PATLAMA 23 ÖLÜ ! 40 YARALI

OLASI BİR KUZEY KORE SALDIRISINDA 15 BİN KİŞİ ÖLEBİLİR

KENDİSİNİ SİGARAYA BAŞLATAN ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ !

SURİYE SINIRI´NDA PATLAMA ! TÜRK MÜHENDİS HAYATINI KAYBETTİ

Rusya ve ABD Arasında Sıcak Çatışma !

ABD Suriye´yi Vurdu ! Sivil Kayıplar Var !

Son dakika.. Rusya´da Patlama

Almanya´dan Hannover Programına İptal Kararı...

Somali Havalimanı´nda Patlama: 10 Ölü 30 Yaralı !