Bu konuyla ilgili Eğitimci Yazar Şair Mürsel Adıgüzel Hocamız aşağıdaki yazıyı kaleme aldı:
Benim gibi yetmiş yaşını çoktan geride bırakmış insanlarımız mevcuttur. Ne var ki bu yaş grubunda olanların sokağa çıkmaması için getirilen yasağa riayet etmektedirler. Tabi bazı zorunluluk nedeniyle bu yasağa uymayan yaşlılarımız da mevcuttur.
Ne var ki bu durum içinde olan yaşlılara kötü davranışlarda bulunanlar da olmaktadır. Bu davranış içinde olanların mantığında san ki hastalığı yaşlılar yayacakmış gibi bir tavırlar sergilenmeye başlamış oldu. Böyle bir algı yaratılması biz yaşlıları incitmiş olduğu bilinmelidir.
Sevgili okurlarım, Sağlık Bakanlığının almış olduğu önlemler gereği yaşlıların virüse karşı koruma amaçlı evlerinden dışarı çıkmamalarını sağlamış olduğundan ibarettir. Ne yazık ki dil olarak ifade edildiğinde, farklı algılanmalara sebebiyet verilmiş olundu. Böylece bir takım sosyal sıkıntılar ortaya çıkmış oldu.
Çin Devletinde ortaya çıkan virüsün duyulduğu andan itibaren, ülkemizde etkin önlem ve tedbirler alınmış olunsaydı, inanıyorum ki bu tablo ortaya çıkmayacak, ne yaşlıların evden çıkmaması gibi bir dert ne de hastalık ölümler olmayacaktı. Bu gün geldiğimiz nokta, bütün uluslarla birlikte biz de zor günler geçiriyoruz.
Devletimizi yönetenler, başlangıçta 'Gerekli tedbirleri aldık, kimsenin endişesi olmasın' beyanı içimize su serpmişti. Ancak virüs geldiğinde görüldü ki alınan tedbirler can kayıplarını önlemeye yetmedi. Bu demek oluyor ki sanıldığı kadar kapsamlı ve güçlü bir tedbir alınmamıştır. Örnek verecek olursam; Yurt dışı uçuşlar ve giriş çıkışlarla birlikte çok sayıda umre ziyareti bu durumları yaratmıştır. Şimdi bıçak kemiğe dayandıktan sonra harekete geçilmiş oldu.
Bu hareketin yeterli olup olmadığını düşünecek olursak, yapılan açıklamaları iyi değerlendirmemiz ve sonucun buna göre nerelere varabileceğini tahmin edemiyorum.
Bence bütün ülkemizde en az on dört günlük bir sürede evden çıkılmaması sonucunda, hastalığa yakalanmış olanların tedavi altına alınmasından geçer diye düşünüyorum. Böyle bir uygulama yapılırsa eğer, endişesiz olarak yeniden normal hayata dönüş yapılır.
Ülkemizin daha çok zarar görmemesi için bu yola başvurulması gerekir diye düşünüyorum. Umarım bilim kurulumuz bu tür düşünceyi dikkate almış olur.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar Şair
