“Bin bilsen de bir bilene danış “diye boşa söylememişler. İnsan eğer çevresini dikkatli izler ve insanları iyi gözlemlerse ders alacağı çok kişiyle karşılaşır. Yeter ki sohbetlerde öğrenebileceği yeni bilgiler olduğunu düşünüp keşfedebilsin.
İşte size bunlardan birini anlatacağım. Bir dostum şirketin birinde eğitim sorumlusu ve onlarla Internet üzerinden sohbet ediyor. İşte bu sohbetlerden birinde ben de onları izlerken öğrendiğim bir fıkrayı sizlerle paylaşmak isterim. Akıl hastanesinin birinde doktor hastaları imtihan etmektedir. Bu arada hasta doktora sorar. “Doktor bey siz hastanın akıllandığını nasıl anlıyorsunuz?” diye.
Doktor da ona şöyle der “Bak oğlum sana bir kova, bir de tas veriyorum şu gördüğün banyo küvetinin içindeki suyu hızla nasıl boşaltabilirsin?” der. Hasta “Ondan kolay ne var doktor bey, kova daha büyük olduğu için kovayla boşaltırım” deyince. Doktor, “Bak gördün mü oğlum, yanlış cevap” “En hızlı altındaki tıpayı açarak boşaltabilirsiniz” der.
İşte bugün öğrendiğim ders şudur. Bizler hayatta hep bize sunulan koşullar üzerinden konulara yaklaşıp, muhakeme ediyoruz. Aklımızı olaylara ve olgulara müdahalede hep alışılagelmiş yöntemlerle ve hep aynı bakış açısıyla çözmeye çalışıyoruz. Farklı yöntemleri alternatif yolları arama konusunda çok tutucuyuz. Öyleyse olaylara ve olgulara daha geniş ve daha farklı cephelerden bakma zamanıdır. Sizce de öyle değil mi?
Şair ve Yazar
İsmail AYDOĞMUŞ