Ne güzeldi eskiden her şeyin tadı tuzu vardı.Eski güzel günleri çok özlüyorum kasabalarda yaşadığımız dostlukları tavada iki yumurta kırıp şen kahkahalarla paylaştığımız günleri çok arıyorum, çok az şeye sahip olduğumuzu düşündüğümüz günlerde meğer ne kadar çok şey varmış yüreklerimizde sevgi, saygı ve kıymet bilmek vefa bilmek.
İnsanlar birbirine saygılı. seviyeli değer bilir, vefa bilirdi verilen sözler yerine getirilirdi dostlar dostluk anlamını yaşardı ölesiye dostlarla beraber yola çıkılır birlikte dönülürdü. Oysa şimdi öylemi :( üzücü bir durumdayız tüm güzel kavramları yavaş yavaş yitiriyoruz. Çevremizde bir elin parmakları kadar az sayıda gerçek dost bulabiliyor isek çok şanslıyız bu koca metropollerde yoruluyoruz, kırılıyoruz,üzülüyoruz verilen sözler tutulmuyor.
Hep bir aldatmaca içinde yok olup gidiyoruz. Yalan dolan çıkar ilişkileri hep bir menfaat içinde yüzüyor kendi kendimizi yok ediyoruz. Hiç olmadık nedenlerle hepsinden kötüsü de içimizdeki o güzelim duygularımızı kaybediyoruz ne yazık ki.
Ezile ezile üzüle üzüle bizde gaddarlaşıyoruz. Hepsinden çok daha önemlisi nedir biliyormusunuz?
İçimizde olmadan yaşayamadığımız en önemli duygumuzu kaybediyoruz GÜVEN duygusunu hiç kimsenin kimseye güveni kalmadığı insanların kolayca satıldığı bir dünyada yaşar olduk.
Bir türlü öğrenemedik dostların zor bulunduğunu öğrenemeyeceğizde bu gidişle. İçimde kalan güzelim duygularımı yok etmek istemiyorumm Bir kitapta okumuştum geçenlerde ne güzelde anlatıyordu yazar : İYİ ADAMLAR BEYAZ ATLARINA BİNİP GİTTİLER BURALARADAN UZAKLARA DİYE........
ŞİMAL YILDIZI Recebiye Çataksezer