Muhsin DURUCAN
“ Bir erkek eli bir dişi yüzünü çiziyor / Uzanıyor dişi sevilere / Bir erkek eli
biçim veriyor bir dişi yüzüne / - türküsünü söyler- / Uzanıyor uzanıyor dişi /
Sokaklarda / Alanlarda / Odalarda odalarda / Erkek sevdiğini yaratıyor bir
daha / Bir daha doğurur şimdi erkeğini dişi…” Cengiz Bektaş
*Medya ortamında bir haber ilgimi çekti. O haber şuydu: Cengiz Bektaş´ı Anma Etkinliği…“17 Nisan Pazar günü gerçekleşecek olan ‘Cengiz Bektaş´ı Anma´ etkinliğimiz, Belgesel Gösterimi ile başlayacak.
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, Cengiz Bektaş ile olan 75 yıllık dostluğunu anlatacak… Etkinlikte; Cengiz Bektaş´ın ailesi adına bir konuşma
yapılacak, sonrasında onun şiiri, denemeleri, yazarlığı, mimarlığı üzerine
konuşmalar yapılacaktır.”
Yönlendirme üzerine Kuzguncuk´taki Mülkiyeliler Birliği´nde oldum. Yavaş
yavaş salon dolmaya başladı. Cengiz Bektaş´ın Barış Sofrası adlı
denemelerinden oluşan yapıtı katılımcılara armağan edildi. Bu sırada kimileriyle
tanışma olanağım da oldu. Bu adlar: Cengiz Bektaş´ın eşi Gönül Bektaş,
Mülkiyeli yazar A. Cumhur Ön, Cengiz Bektaş´ın okul arkadaşı Y. Mimar
Erol Evcioğlu, Nükhet Eren, Mülkiyeliler Birliği görevlisi Filiz Mut ve Lokal
İşletmeci Kerim Orlon… Oldu.
Anma etkinliği, tam zamanında sunucu görevini üstlenen Nükhet Eren´in açılış
konuşması ile başladı. Ardından Cengiz Bektaş ile ilgili bir video gösterimi
sunuldu.
Konuşmacılar ya da şiirlerini seslendirenler olarak şu adlar izlendi: Adnan
Özyalçıner, Filiz Mut, Gönül Bektaş, Nalân Çelik, Fatih Polat, Yaşar
Miraç, Dilruba Nuray Erenler, Tahir Şilkan, Nisa Leyla, Levent Tüzel,
Sezai Sarıoğlu ve Muhsin Durucan…
Eğitimci Dilruba Nuray Erenler´in sanat ve kültür etkinliklerinde ön sıralarda
koşuşturması ya da gerekli özveriyi göstermesi, gözlerden kaçmadı. TYS
yönetim kurulunda görev alması yerinde ve takdire değer bir davranıştır!
Müfettişlik görevim gereği öğretmenlerin katıldığı mesleki toplantılarında
zamanı çokiyi kullanmaya özen gösterdim. Uzun konuşmalar sıkıcı oldu. Off,
uff, ya da alkış, türü tepkilerin başladığı da gözlendi. Doğrusu kimilerinin uzun
konuşma egoları, biraz can sıkıcıydı! Zamanın sessiz bir testere olduğunu,
boşuna dememişler.
Yaşamını Kuzguncuk´ta sürdüren hümanist bir halk eğitimcisi, nitelikli mimar
şair Cengiz Bektaş, ayrıntılı anlatıldı. Yaşarken ve aramızdan ayrıldıktan sonra
basında onunla ilgili köşe yazılarım yer aldı.
Düzenlenen etkinlikte emeği geçenlere teşekkürle O´nun bir şiirine dönüş
yaparak yazımızı noktalamak isterim.
Bir Ev Çizeceğim
Bir ev çizeceğim bölümsüz doğu-batısız
Verin ellerimi
Serin gölgelerde kişiler çizeceğim
Ağısız çocukluklar
Sen-benim biz olduğu çağ
Ayrı bölüm düşkünü yok aramızda
Çalışmanın büyüsü irelecek
Evimizin düzeni yerinde
Yüzyılların tümü birden yaşanacak
Kötü tümceleri de seveceğiz iyilerce
Geleceğimiz bizden utançsız
Çalgılar susacak ses sürecek eylemimizde
Evimizde öldürrneyi öğreten inanışlar anılmayacak
Bilinmeyen ötelere el kaldıran papazlar olmayacak
Demirci Müller´in gözlerindeki kuşku
Senin benim kuşkum
Tinimizi tanrılığa yetiştirmeyi bileceğiz
Tuna içimizde doğup kocayacak
Birbirimizi çiçek olmuş yaprak olmuş göreceğiz
Kurumuş dudaklarımızda sıcaklık
Dağlarda dövülmüş sular evimizde
Yeşil otların üzerinden çakıl temizliğinde
İnancımız üzerine evrenimiz
Evimizde ağaçlar kökleri bizde
Bir ev çizeceğim bölümsüz doğu-batısız
Verin ellerimi
Verin ellerimi
Kişiler çizeceğim
Cengiz Bektaş