İsmail AYDOĞMUŞ

Tarih: 08.04.2020 22:07

ÂŞIK DAİMİ BİZE “SABREYLE” DEDİ

Facebook Twitter Linked-in

 

Ozanlar türküleriyle toplumu aydınlatan birer menşeledir. Yüzyıllar boyunca sazıyla, sözüyle, aşk ile yanan yürekleriyle bize ışık olmuşlardır. Dertlerimizi, kederlerimizi, üzüntülerimizi, sevinçlerimizi dile getirerek bize yaşam sevinci aşılamışlardır. Bu yazımda Anadolu´nun binlerce yıllık kültürünün yoğurarak pişirdiği sazıyla sözleriyle toplumu etkilemiş bir gönül insanından, bunlardan birinden bahsedeceğim.

Asıl adından bahsedip İsmail Aydın olduğunu söylediğimde çok az kişi tanır. Ama “Âşık Daimi” dediğimizde tanımayan, bilmeyenin olmadığını göreceğiz. Bizim kuşak onun türkülerindeki derinliği, güzelliği içimizde hissederek büyüdük. Radyolarımızı açtığımızda onun güven veren sesi, sazının tınısı büyülü bir şekilde kulaklarımızdan gönlümüze akıyor, bazen hüzünleniyor, bazen neşeleniyor, bazen de coşarak turnalar gibi havalanıyorduk. Şimdi de dinledikçe aynı hazzı duyup mest oluyoruz.

Yeni kuşağa, gençlerimize Âşık Daimi´yi, ozanlarımızı, şairlerimizi, tarih ve kültürümüzü tanıtma yolunda çıktığım yolculuk beni Daimi ailesinin değerli fertlerini de tanımama onlarla Karacaahmet Dergâhının yanındaki kabri başında toplanıp anma yapmama kadar götürdü. Sadece beni değil, halk kültürüne gönül vermiş yüzlerce şairi, ozanı, gönül insanını da etkiledi.

Karacaahmet´in kuruluşunda onun da çok emeği geçmişti. Kuruluşunda emeği geçen Karacaahmet dergâhı önderleri dedeleri, Hacı Bektaş´ın İstanbul´dan semahlarla gelen yolcuları da bizlere kucak açmıştı. Onu ve daha nice ozanımızı dergâh salonunda anıyorduk. Anıyorduk diyorum, bu sene Korona virüsü dolaysıyla evlerimizdeyiz. Bu sene onu evlerimizde, sohbetlerimizde, canlı yayına katılan sanatçı arkadaşlarımızın söyleyeceği türküleriyle de anacağız.
Geçen yıllar içerisinde bizlerle birlikte olan Daimi ailesinden birçok büyüğümüzü kaybettik. Değerli oğlu Diş doktoru Ali Naki ağabeyi, değerli Daimi eşi Gülsüm Ana´yı ve Gülsüm ananın kardeşini de hakka uğurladık. Onları da saygıyla anıyoruz.

Daimi´den bizlere yadigâr kalan Âşık Dami´minin kızı değerli şair, yazar, ressam Yadigar Aydın bacımızdır. Değerli Yadigar Aydın Orhan, değerli eşi ve akrabaları yıllardır yaptığımız bu anmaların asıl anası olarak, anmaya gelen şair ozan ve gönül dostlarına kucak açıyor.
İlerlemiş yaşına rağmen anmaların daimi kadrolarından Âşık Vaktidolu Adil Ali Atalay, Karacaahmet dergâhının önderi Muharrem Ercan dedenin de emekleri unutulmaz.

Bizlere desteklerini esirgemeyen Ali Baba Pir Feyzullah Derneği şair Yahya Aslandaş dede ve Karaağaç dergâhından dostlarımız Tabii ki Düşler Dünyası Kültür Sanat Topluluğu şair ozan ve gönüllüleri bu anmanın asıl emekçileridir.
Bu arada yıllar içinde Daimi anmalarının daimi katılanlarından bazı arkadaşlarımızı da hakka uğurladık. Kaybettiğimiz ozanlar Hüseyin Şaraldı, Hüseyin Özperçin´in adlarını ve kendilerini anmadan geçemeyeceğim.
Hacıbektaş ilçesi her yıl bir ozanı anıyor. 25-26 Haziran 2011 de Hacıbektaş ilçesinde Daimi Konferansı´na konuşmacı olarak gittiğimde de aile fertleri yine aynı samimi duygularıyla oradaydı.
Âşık Daimi kimdir? Kişiliği sanatı konularına daha sonra değineceğim. Bu yazımda Daimiye vefa gösteren değerli dostlarını önemsediğimi belirtmek isterim. Çünkü dostlukta önemli olan sadakattir (bağlılıktır) vefadır. 17 Nisan 1983 günü hakka uğurladığımız ve her zaman yüreğimizle bizimle olan Âşık Daimi´ye 37 yıldır vefa gösterip unutmayan dostlara saygılarımı sunuyorum.
Evlerimizden ayrılmayarak salgın hastalığın yayılmasını önlemeye çalışan siz değerli canlarıma Âşık Daimi canımızın bizlere öğüt olan şu güzel türküsü yolluyorum. “Gönül sabreyle sabreyle” Âşık Daimi bize “Sabreyle” dedi. Sabredip virüs belasını da yeneceğiz. Ne mutlu ki böylesi güzel ozanlarımız var. Daimi ruhun şad olsun Daimi. Daima Kalın sağlıcakla vefalı dostlar.

“Menzil almak ister isen
Gönül sabreyle sabreyle
Dostu bulmak ister isen
Gönül sabreyle sabreyle
***
Sabredenler menzilin alır
Sabretmeyen yolda kalır
Sabreden maksudun bulur
Gönül sabreyle sabreyle
***
Bu âşıklık (ayrılık) bir mihnettir
Hak´tan bize hidayettir
Sabrın sonu selamettir
Gönül sabreyle sabreyle
***
DAİMİ coş edip çağla
Pervaneni nare dağla
Öz gönlünü Hakk´a bağla
Gönül sabreyle sabreyle”
 Mihnet (möhnet): üzüntü sıkıntı
Eserin bazı okumaları yukarıdaki şekilde olup, eserin orijinal yazılışı ise aşağıdaki şekildedir.
SABREYLE GÖNÜL SABREYLE (1)
Menzil almak isterisen
Sabreyle gönül sabreyle
Dostu bulmak isterisen
Sabreyle gönül sabreyle
*
Sabredenler menzil alır
Sabretmeyen yolda kalır
Sabreden maksudun bulur
Sabreyle gönül sabreyle
*
Bu âşıklık bir möhnettir
Haktan bize hidayettir
Sabır başı selamettir
Sabreyle gönül sabreyle
*
Yanar âşıkların narı
Bülbül güle eder zarı
Sabredenler bulur yarı
Sabreyle gönül sabreyle
*
DAİMİ coş edip çağlan
Pervan olup nare dağlan
Tevekkül ol pire bağlan
Sabreyle gönül sabreyle
KAYNAK:
Yadigâr Aydın Orhan - Âşık Daimi Hayatı ve Eserleri - Temmuz 1999 İSTANBUL
Can Yayınları: 111, Berdan Matbaacılık Birinci Basım sayfa: 297
Yazan: İsmail Aydoğmuş


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —