İsmail AYDOĞMUŞ

Tarih: 23.05.2020 12:08

SİNEĞİMİZE BİLE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Facebook Twitter Linked-in

 

Doğayı, doğadaki dengeyi keşfettikçe hayatımızı daha iyi düzene koyabiliriz. Doğada her zaman bir denge mevcuttur. Bu dengeyi biz insanlar ne yazık ki elimizle bozuyoruz. Bu bozulma sonucu havamız sularımız kirlenmekte, üretim azalmakta, dünyanın ısısı değiştikçe giderek kendi ipimizi de çekmeye doğru gidiyoruz. Doğada tarım alanlarında kullanılan zehirlerle, yanlış zamanlarda ve aşırı avlanmayla, doğaya bıraktığımız zehirli gaz ve kimyasal nükleer atıklarla kendimize zarar vermekteyiz. Doğada her gelişmenin mutlak bir sebebi vardır.
 
Eğer doğada yılanlar, fareler çoğalıyorsa, kartalların zehirlenmesi ve avlanmasından dolayı zincirde meydana gelen bozulma sebep olmuştur. Bildiğiniz gibi en büyük bozulma ve kirlenme de aşırı kâr hırsı ve bilgi kirliliğiyle insan kirlenmesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu konulara ara ara başka yazılarda değineceğim.
 
Geçen yaz bir arkadaşımızın hayır işi için üç arkadaş İstanbul´dan Gönen´e gittik. Orada bizim en verimli bağlarımızı satın alan yabancılar, etrafına kalın duvarlar örüp, tel örgüler çekmişler. Bu bağlarda meyvenin envayi çeşidini yetiştiriyor ve konteynerlerle kendi ülkelerine götürüyorlarmış. Bizim insanımız da orada tarım işçisi olarak çalışıyorlar.
 
Okuduğum bir haberde de Bursa da İngilizler çok kıymetli “siyah incirimizi” yetiştirip kendi memleketlerine götürüyorlar. “Su akar abdal bakar” sözü bu olsa gerek.
Bakınız, doğadaki ilginçliklerden biri de şu, bu incir denen bitki kendi başına meyve vermiyor. Verse de meyvesi yenmiyor. Bu nedenle onların bir başka incirle yan yana olması lazım ki meyveleri tatlansın, yani döllenmiş olsun. Bunun için üzerinde sinekler barınan özel bir incir türünü üreticilerden bazıları kamyonlarla Aydın´dan ülkemizin çeşitli yerlerine getirip satıyorlar.
Bizde derler ya “Bitli baklanın kör alıcısı olur” diye. Bitli baklanın olur da, sinekli incirin olmaz mı? Aydınlılar kamyonlarla bu özel sinekli inciri dalından koparıp satıyorlar. Alıcılarda alıp kendi bağlarındaki yeşil incirlerin dallarına asıyorlar. Bu incirler erkek incir, bu sinekli incirlere “İlek İncir” diyorlar. Yani lezzeti sineklere borçluyuz diyebiliriz. Bakınız doğadaki sineğin bile bir görevi var. Doğamızın dengesiyle oynadığımızda bize nasıl felaketlerle geri döneceğini tahmin edemeyiz.
Tarım ülkesi olarak kendi ürünümüze, kendi toprağımıza sahip çıkmalıyız. Sineğimize bile…
Şu Corona denilen illet, bizim doğaya kendi ürünlerimize, tarımımıza, hayvancılığımıza ne kadar muhtaç olduğumuzu hatırlatmakla kalmadı. Bir değil birkaç ders birden verdi. Tabii alana…
 
Yazar: İsmail Aydoğmuş
 

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —