TARİHTE BUGÜN

18 Kasım 1933 Darülfünun bundan sonra adı İstanbul Üniversitesi olur Üniversitenin giriş kapısının üzerinde bütün ihtişamı ile hattat Şefik tarafından kuran harfleri ile sülüs hatları ile:

TARİHTE BUGÜN
   Fatih Sultan MEHMET 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’u fetheder çarşamba günü İstanbul Üniversitesini açar adı Üniversite değil, Darülfünun Fatih Sultan Mehmet bir kenti yaşanabilir yapmak için üç şeye ihtiyaç vardır bir kütüphane iki hamam üç kanalizasyon, kütüphanenin kitabı beyni yıkar, hamam bedeni kanalizasyon şehri yıkar temizler der.
Bu nedenle İstanbul Üniversitesinin kapısında 1453 yazar bunu bilen MEHMET Akif de İstiklal marşını 1453 harf 571 heceden oluşturur. Fetih 1453 efendimizin doğumu 571 ikisinin de mutlak değeri 13 eder ben bundan dolayı 13 sayısını uğurlu sayarım
18 Kasım 1933 Darülfünun bundan sonra adı İstanbul Üniversitesi olur Üniversitenin giriş kapısının üzerinde bütün ihtişamı ile hattat Şefik tarafından kuran harfleri ile sülüs hatları ile:
İki büyük imparatorluğu başkentlik yapan ortasından deniz geçen Bizans ve Osmanlının başkentliğini yapan Cumhuriyetle devam eden bütün ihtişamı ile şehrin ortasında yer alan burada öğrenip öğretenlerin kalbinin attığı bu öğretim yuvasında talim terbiye görmek zevklerin en yücesidir. Buna denk gelecek başka bir güzellik yoktur derler.
18 Kasım 1927 Yılında Anakara telsiz radyo yayına başlar evlerinde radyo olan aileler güzel türküler çıkınca evimizin anası Osman kapat radyoyu çocuklar işten gelince açalım onlarda dinlesinler.
  17 Kasım 1922 Tarihinde Padişah efendimiz Vahdettin Mala Gemisi ile Malta adasına mahiyeti ile birlikte gidince Ankara Hükümeti İslam ülkeleri halifesiz kaldı diye Amcazade Abdülmecit efendiyi halife seçer.
18 Kasım 1922 Abdülmecit Efendi halife seçilir ve Rafet Bele içişleri bakanı tarafından yetkileri bildirilir. Devlet hükümet işlerine kesinlikle karışmayacaksın senin görevin din hizmetleridir.
Abdülmecit efendi rahat durmaz ülke yönetimin işleyişine karışınca derhal ülkeyi terk etmesi istenir ve kırk araba ile Çatalca’dan medeniyetin beşiği olan İsviçre’ye gönderilir.
Arap İslam ülkelerinde tahtan indirilen Rıza Şah Pehlevi, Saddam Hüseyin, Hüsnü Mübarek ve Kaddafi kafaları koparılmış oysa Mustafa Kemal’in ülkesinde hiçbir padişah ve yakını katledilmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk padişah kanı kutsal olduğunu bilenlerdendi.
Trakya’nın kurtuluşu 12 Ekim Mudanya antlaşması ile başlar tek kurşun atılmadan İsmet paşanın karalı tutumu ile alınır.
İngilizler Fransızlar ve İtalyanlar gemilerle Mudanya önüne giderler İsmet Paşa onların ayaklarına gitmez, Mustafa Kemal’e Şikayet ederler bu İsmet bize galip devlet gibi davranıyor sen bunun nesini beğeniyorsun denince Mustafa Kemal kararlı oluşunu der.
Yunanlılar iki gün sonra 14 Ekim’de ateşkesi imzalarlar İsmet Paşaya imzaya hazır olduklarının söylerler İsmet Paşa bana verilen süre bitti ben ordulara emri verdim deyince Yunan Heyeti İstanbul konsolosluğu aracılığı ile ateşkesi imzalarlar.
18 Kasım Şarköy ve Uzunköprü’nün kurtuluşu kutlu olsun bundan böyle ülkemizin bir karış toprağının kurtarma ihtiyacı duymadığımız bir hayat ve yaşam diler emeği geçenleri rahmetle ve şükranla yad ediyorum.